Türkiye'nin büyük bir kısmını dağlar kaplamaktadır. Dağların coğrafi açıdan önemi büyüktür. Dağların oluşumu, bitki örtüsü, yağış şekli ve güneş ışınlarının geliş şekli gibi birçok faktörden etkilenir. Ancak bunlardan da önemlisi, dağların bir direk görevi görmesidir. Eğer dağlar olmasaydı, sarsıntılarda birer beşik gibi sallanırdık. Ayrıca, dağların üzerinde biriken buzullar sayesinde su ihtiyacımızın bir kısmını karşılarız.

Türkiye'de dağlar, volkanik dağlar ve orojenez dağları olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Orojenez dağlar ise kendi içinde ikiye ayrılır: kıvrım dağlar ve kırık dağlar.

Türkiye'nin dağları, ulaşım, turizm, nüfus dağılımı ve tarım alanları üzerinde önemli etkilerde bulunmuştur. Dağların eteklerindeki kırsal alanlarda küçükbaş hayvanlar otlatılmakta ve arıcılık ile uğraşan kişiler, dağlarda bulunan yaylalara arı kovanlarını getirerek kış mevsimine kadar burada tutmaktadırlar. Ayrıca, dağlar kış turizmi, dağcılık ve trekking gibi aktiviteler için de önemli destinasyonlardır.

Türkiye'nin dağları arasında oluşum açısından en fazla bulunan dağ türü, kıvrımlı dağlardır. Volkanik dağların başka bir özelliği ise arazide tek başlarına bulunmalarıdır. Türkiye'nin dağları içinde volkanik arazinin en geniş yer kapladığı bölge Doğu Anadolu Bölgesi'dir. Türkiye'nin dağları içinde şu anda aktif bir volkanik dağ bulunmamaktadır. Dağlar, ekosistemler için önemli yaşam alanları sağlar ve biyoçeşitliliği destekler.

Türkiye'nin dağları hem ekonomik hem de ekolojik açıdan büyük önem taşır. Coğrafi yapının bir parçası olarak, dağlar doğal dengeyi sağlar ve çeşitli ekonomik faaliyetlere olanak tanır. Bu nedenle, dağların korunması ve sürdürülebilir kullanımı büyük önem taşımaktadır.